İran rejimi lideri Ayetullah Ali Hamaney yaptığı açıklamada, ABD yaptırımlarının ülke ekonomisi üzerindeki etkisini inkâr eden İranlı bazı yetkililerin önceki açıklamalarından faklı olarak, ABD’nin yeni yaptırımlarının ülkesinin üzerindeki etkisini kabul ettiğini ve bu yaptırımların “kelimenin tam anlamıyla suç” olduğunu söyledi. Şarku’l Avsat’ın İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’ndan (ISNA) aktardığı habere göre, bundan birkaç gün önce, İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı İshak Cihangiri, mali ve bankacılık yaptırımlarından dolayı para transfer edilemediğini doğruladı ve “ABD, bir doları hatta dünyanın çeşitli ülkelerinde bulunan İran parasını dahi transfer etmemize müsaade etmiyor.” ifadelerini kullandı. Hamaney, İran’ı “düşman tehditlerini” son erdirecek ve patlak verecek bir savaştan kaçınacak kadar güçlü olmaya çağırdı. Resmi bir televizyonun naklettiğine göre, İran Hava Kuvvetleri komutanları ve kadrolarının önünde yaptığı konuşmada Hamaney, “Savaştan kaçınmak için güçlü olmalıyız, düşman tehditlerine son vermek için güçlü olmalıyız” ifadelerinin kullandı. Hamaney, “Ülkenin bütün alanlarda güçlü olması gerekiyor. Bunlardan biri de askeri alandır. Kimseyi tehdit etmek istemiyoruz. Bu da bir tehdit değildir. Biz sadece İran’a yönelik tehditleri önlemeye ve İran’ın güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz” dedi. Hamaney, Twitter’da yayınladığı İngilizce bir mesajda, “1979’dan önce hiçbir hakka sahip olmayan ve hatta uçakların parçalarını dahi tamir etme imkanı olmayan hava gücümüz, artık kendi uçağını üretebilir duruma geldi” ifadelerine yer verdi. ABD tarafından İranlı General Kasım Süleymani’ye yönelik 3 Ocak’ta Bağdat’ta düzenlenen hava saldırısından bu yana Washington ve Tahran arasındaki ilişkilerin çok gergin olmasına dikkati çekiyor. İran bu saldırıya karşılık, 8 Ocak’ta Irak’taki ABD askerlerine ev sahipliği yapan iki askeri hava üssünü hedef alan ve herhangi bir ölüme sebep olmayan balistik füzelerle karşılık vermişti. Bu gelişmeler, ABD’nin, İran’ın nükleer programına ilişkin uluslararası anlaşmadan çekildiği Mayıs 2018’den bu yana, iki düşman ülke arasındaki ilişkileri ciddi bir biçimde kötüleştiren son tırmanışı oluşturdu. ABD bu gelişmelerden sonra, Tahran’a karşı “maksimum baskı” kampanyasının bir parçası olarak İran’a yönelik bir dizi yeni ekonomik yaptırımı devreye soktu. ABD’nin anlaşmadan çekilmesine ve İran ekonomisini çökertmeye yönelik yaptırımlarına yanıt olarak İran, 2015 yılında Viyana’da Tahran ile büyük güçler (Çin, ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ve Almanya) arasında imzalanan anlaşma uyarınca verdiği taahhütleri uygulamaktan vazgeçti.İran’a siber saldırı Öte yandan, dün, İran İletişim Bakanlığı yetkilisi Sâcid Bonabi, bazı internet sağlayıcılarını bir saat boyunca devre dışı bırakan siber saldırının daha sonra etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Bonabi Twitter’da yaptığı açıklamada, “Siber saldırının dijital sunucuların devre dışı kalmasına, bunun ise bazı sabit ve mobil tedarikçiler tarafından sağlanan internet hizmetlerinin aksamasına sebep olduğunu” belirtti. Yetkili, sunucuyu gereksiz isteklerle doldurarak devre dışı bırakmayı amaçlayan saldırının kaynağını belirtmedi. Elektronik Güvenlik Kalkanı (Dijital Kale) Sistemi’nin müdahalesinden sonra internet bağlantısının normale döndüğünü” sözlerine ekledi. Sâcid Bonabi, İran İletişim Bakanlığı’na bağlı Altyapı Şirketi Yönetim Kurulu Üyesi olarak hizmet veriyor. Bu şirket ülkedeki tüm iletişim altyapısına sahip. İnternete erişim özgürlüğünü izleyen sivil toplum kuruluşu “NetBlocks” da internet bağlantısında problemler yaşandığını doğruladı. Kuruluşun yaptığı açıklamada, “Herhangi bir teknik hata olmamasına rağmen, sistemdeki çakışmadan kaynaklanan sorunlar” olduğu belirtildi. Tahran yönetimi, Aralık ayında kamu hizmetlerinin internet alt yapısını hedef alan iyi organize edilmiş bir siber saldırıyı önlediklerini duyurmuştu. O zaman İran İletişim Bakanı olan Muhammed Cevad Azeri Cehromi, “meydana gelen yoğun saldırının bir devletin desteğiyle yapıldığını” söylemişti. Eylül ayı sonunda İran petrol sektörü, maddi veya elektronik saldırı tehdidinin varlığı sebebiyle “yüksek alarma” geçmişti. Tahran yönetimi bundan birkaç gün önce, maruz kalınan elektronik saldırının ardından yüzlerce petrol platformunun endişe içinde olduğu yönünde medya organları tarafından yayılan haberleri yalanladı.