​Süleymani’nin halefi Irak’taki hükümet krizi hattına giriyor

  • 4/2/2020
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani dün Şii blokların liderleri ve Cumhurbaşkanı Berhem Salih ile bir araya gelerek, selefi Kasım Süleymani’nin Iraktaki nüfuzunu sürdürebilme konusundaki ‘ilk sınavını’ verdi. Yetkililere göre Kaani’nin yaptığı görüşmeler, çıkmaza giren hükümet kurma dosyasını çözmeyi hedefliyor. Dün Associated Presse (AP) konuşan Iraklı dört yetkili, Kaani’nin Pazartesi akşamından beri Irak’ta olduğuna dair haberlere ilişkin açıklamalarda bulundular. Yetkililere göre Kaani, Adnan ez-Zurfinin yeni hükümeti kurmakla görevlendirilmesi sonrası bölünen Şii siyasi liderleri birleştirmek amacıyla Irak’ta bulunuyor. Kaani, Bağdat’ta geldiğinde üç araçlık bir konvoy ve yoğun güvenlik önlemleri altında havaalanından ayrıldı. Kudüs Gücü Komutanı, Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr,  Bedir Tugayları Komutanı Hadi el-Amiri, Ulusal Hikmet Akımı lideri Ammar el Hekim ve Hukuk Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki’nin yanı sıra Cumhurbaşkanı Berhem Salih ile görüşmelerine dün başladı. Süleymani Irak’ın başkenti Bağdat’a sık sık yaptığı ziyaretler sırasında Irak siyaset sahnesinin en sert muhaliflerini bir araya getirme yeteneği ile biliniyordu. Bununla birlikte yetkililerin çoğu, önde gelen liderlerle şahsi ilişkilerinin olmaması ve Arapça bilmemesi nedeniyle Kaani’nin Şii bloklar arasında ortaya çıkan derin bölünmeyi sonlandırabileceğinden şüphe ediyorlar. Kimliğinin açıklanmasını istemeyen, önde gelen bir Şii siyasi yetkili, Kaani’nin ziyaretiyle ilgili AP’ın aktardığı açıklamasında, “Bu ziyaret, Kaani’nin tıpkı Süleymani’nin yaptığı gibi, Şii blokları bir araya getirmeyi başarıp başaramayacağını görmek için verdiği ilk sınav” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte analistler, karizmatik bir lider olan Süleymani’nin yokluğunda İran’ın, Iraklı Şii tarafları bir araya getirmek için taktiklerini değiştirmek zorunda kalacağını düşünüyorlar. Londra merkezli İngiliz Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Chatham House’da araştırmacı olan Dr. Renad Mansour yaptığı değerlendirmede, “Kaani, bugün Irak’ta önde gelen siyasetçiler arasındaki korkunç parçalanmayı düzeltmenin bir yolunu bulmak için tehditlere başvurmak zorunda kalacak. Ağları yönetmek yerine havuç ve sopa metodunu kullanacak. Pastadan pay almayı hak eden çok insan var ve rekabet kızışıyor gibi görünüyor” diye konuştu. Milisler arasındaki ‘bölünmeler’ Bu yılın başlarında Süleymani ile İran’a bağlı milis birimi Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı ve Süleymani’nin Iraktaki kolu Ebu Mehdi el-Mühendis’in ABD’nin düzenlediği hava saldırısıyla öldürülmesi, İrana yakın siyasi güçlerin arasındaki anlaşmazlıkları derinleştirdi. Reuters dün yayımladığı bir haberde, İranlı bir eğitmen olan ve Ebu Fedek künyesiyle bilinen Abdulaziz el-Muhammedavi’nin Mühendis’in halefi olarak atanmasının ‘yeni bölünmelere’ yol açtığını bildirdi. Reuters, Haşdi Şabi çatısı altında birleşen milislerin Ebu Fedek’i bir lider olarak tanımayı reddettiklerini aktardı. Reuters’a göre Hizbullah Tugayları gibi Haşdi Şabi çatısı altında birleşen gruplardan bazıları Ebu Fedek’in liderlik ceketini giymesine karşı çıktılar. Haşdi Şabi’nin İran destekli gruplarındaki kaynaklar ve İran’a daha az yakın grupların liderleri, İran’ın verdiği mali desteğin azalması ve liderlik konusunda artan anlaşmazlıklardan söz ediyorlar. Bu da birimin olumsuz koşullarla mücadele girişimlerini başarısızlığa uğratıyor. Milis liderlerin, ABDnin kendilerine suikast düzenleyeceğinden ve bir zamanlar hükümetteki mevkileri ve parlamentodaki koltukları kontrol ederken sokaklarda İran karşıtı muhalif hareketlerle karşılaşacakları bir duruma gelmekten korktukları için yaşanan bu anlaşmazlıklar, siyasi arenadaki gerilimi artırıyor. Ayrıca ABD pozisyonuna yakın gibi görünen ve İran’a çalışan vekil grupların hakimiyetini durdurmak için çalışacağını belirten bir başbakan olması ihmaliyle karşı karşıyalar. Söz konusu bölünmelerin ana nedeni, devlet tarafından finanse edilen ve farklı sadakatlere sahip onlarca Şii milisin yer aldığı Haşdi Şabi’nin liderliğiydi. Haşdi Şabi’yi şuan, İrandan emir alan en güçlü milis gruplar; Mühendis’in bir zamanlar lideri olduğu Hizbullah Tugayları ile Bedir Tugayları, Nuceba Hareketi ve diğerleri yönetiyor. Abdulaziz el-Muhammedavi, geçtiğimiz Şubat ayında Mühendis’in görevini devraldı ve Mühendis’in Bağdattaki eski ofisinde çalışmaya başladı. Milis gruplar arasındaki anlaşmazlıklarla ilgili konuşmadan önce kimliğinin gizli kalmasını isteyen Hizbullah Tugayları’nda üst düzey bir kaynağa göre bu durum, Hizbullah Tugayları da dahil olmak üzere milis grupları arasında anlaşmazlıklara neden oldu. O ve diğer yetkili iki kaynak, İran yanlısı iki grubun üst kademelerindeki değişiklikler dahil olmak üzere ittifaklarda yaşanan değişimleri anlattılar. Kaynaklar, söz konusu bölünmelerin, Mühendis’in halefliği, İran fonlarının harcanması, askeri eylemler ve siyasi nüfuz gibi konular etrafında döndüğünü söylediler. İlk kaynak, Hizbullah Tugayları içinde Ebu Fedek liderliğinde bir kanat olduğunu, ancak buna karşın Bedir Tugayları içinde de Ebu Fedek’e muhalif bir kanat bulunduğunu belirtti. Kaynak, Ebu Fedek’i destekleyen kanadın Ebu Mehdi el-Mühendis’e yakın milislerden oluştuğunu, karşı kanadın ise zamanında Mühendis’i de desteklemeyen kanat olduğunu ve bu kanadın siyasi ayağının bulunduğunu ifade etti. Irak’ta koronavirüs salgınındaki son durumun ve ABD yaptırımlarından ciddi şekilde etkilenen İrandan sağlanan fonlardaki azalma nedenlerinin ayrıntılarına değinmeyen kaynaklar, anlaşmazlıkların, milislerin birbirlerine danışmadan kendi başlarına saldırılarda bulunmalarına neden olacağını vurguladılar. Mart ayında iki Amerikan ve bir İngiliz askerinin ölümüne neden olan roketli saldırıya atıfta bulunan kaynaklardan biri, “Taci Askeri Üssü’nün hedef alınmasını herkes onaylamadı. Bazı gruplar Haşdi Şabi içindeki komuta zincirine danışmadan eylemlerde bulunuyor” ifadelerini kullandı. Sistani tedirginliği Öte yandan aynı kaynaklar, Haşdi Şabi içinde yaşanan bir başka bölünmeye dikkati çektiler. Kaynaklar, Iraklı Şiilerin en büyük dini otoritesi olan (Merce-i Taklit) Ayetullah Ali Sistani’nin Şubat ayında nadir görülen bir çıkış yaparak Ebu Fedek’in Iraktaki Şii din adamlarına yakın birkaç grubu da çatısı altında toplayan İran yanlısı Haşdi Şabi’yi kontrolü altına almasına karşı çıktığını söylediler. Kaynaklar, Iraktaki Şii din adamlarına yakın bu grupların liderlerinin kendilerini, İran destekli milislerden ayıracak bir hamlede bulunarak Irak Savunma Bakanlığı ile Silahlı Kuvvetleri’ne katılma konusunda prensipte uzlaşıya vardıklarını belirtirken Sistaniye yakın bir kaynak, Sistani’nin ofisinin bu hamleyi onayladığını doğruladı. İran destekli milislerin bu durum karşısında tedirginlik yaşıyorlar. İlk kaynak konuya ilişkin olarak, “Eğer Sistani bu hamleyi desteklerse, sadece onun ‘DEAŞ’a karşı savaşmak için’ verdiği fetvalar üzerine bu gruplara katılan alt rütbeli savaşçıların yüzde 70i de bunu takip edecektir” diye konuştu. Yeni hükümet göreve başlayana kadar bu adımların hiçbiri resmileştirilemez. Ancak bazı milletvekilleri ve hükümet yetkilileri, başbakan adayının İran yanlısı grupların zayıflığından yararlanarak bu ay hükümete güvenoyu alabileceğini düşünüyorlar. Irak parlamentosundaki en büyük bloklardan birinin milletvekili olan, ancak kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir kaynak, “Daha önce, İranın desteklediği partiler ve siyasetçiler başbakan olarak seçtikleri isimleri dayatabiliyorlardı. Fakat şimdi kendi aralarında dahi bu pozisyon için kimi istediklerine karar veremiyorlar. Birçok kişi Zurfinin başbakan olmasını tercih ediyor” dedi. Ancak İran destekli milisler, öyle kolay teslim olacak gibi görünmüyorlar. Öyle ki Hizbullah Tugayları, geçtiğimiz hafta milislere saldırmak için Washington ile işbirliği yapan herhangi bir güce karşılık vereceği konusunda uyardı.

مشاركة :