Irak’taki 2019’a krizlerle giriyor

  • 12/26/2018
  • 00:00
  • 6
  • 0
  • 0
news-picture

2019, ekonomik, siyasi ve güvenlik alanında Irak’ın geride bıraktığı yıllardan daha iyi olmayacak. 2017’nin son demlerinde DEAŞ’a karşı kazanılan askeri zafer ayrı tutulacak olursa, Irak’ın geçen yıllarda karşı karşıya kaldığı problemler yeni yılda da devam edeceği söylenebilir. 2018’de Irak Parlamento Seçimleri yapıldı. Seçimle birlikte, ABD’nin 2003’teki işgalinden bu yana Irak Meclisi 4. Dönem çalışmalarına, Adil Abdulmehdi’nin başkanlığında kurulan ve halen topallama süreci devam eden 6. Hükümetle birlikte başladı. Temmuz ayında Basra ile başlayıp daha sonra ülkenin orta ve güney kesimlerine yayılan protesto gösterileri sonrasında ülkede siyasi, ekonomik ve hizmet alanlarında iyice derinleşen krizler nedeniyle Abdulmehdi Hükümeti için “son fırsat” nitelemesi bile yapıldı. Ancak gelinen süreçte bütün siyasi partilerin hükümetin başarısız olduğunu dile getirmesi, ülkenin krizlerle dolu bir karanlık tünelin içine girdiğini gösteriyor. Abdulmehdi hükümetinin kendisine tanınan yüz günlük süreçte yapıp ettiklerine bakılırsa, bakanlıklarla ilgili hayal denebilecek türdeki vaatlerini gerçekleştiremediği görülüyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Hikmet Koalisyonu üyesi ve eski Musul Valisi Esil en-Nuceyfi, “Iraktaki durum her yönden zayıf. Bir tarafta siyasi partilerle mücadele etmekte aciz ve zayıf bir hükümet, diğer tarafta hükümeti düşürme gücünden yoksun siyasi partiler var" ifadelerini kullandı. Nuceyfi ayrıca "siyasi durum değişmeyecektir. Zayıflık bu durumun belirgin bir özelliği olarak kalacaktır. Aynı zamanda krizlerin daha da derinleşeceği görüşündeyim. Bu krizler Basra’da başlayacak ve Kerkük’te farklı bir hale dönüşecektir. Ülkenin batısındaki şehirlerde de durum daha iyiye gitmeyecektir. Güvenlik alanında yaşanan kaosun tekrarlanması beklentisi var. Bu durumun 2014’te olduğu gibi kentlerin yıkımına yol açmaması için tek bir yol var: Bütün tarafların krizleri atlatma iradesini gösterebilmesi” dedi. Şarku’l Avsat’a 2019 yılının ülkede nasıl geçeceğiyle ilgili düşüncelerini paylaşan eski Irak Hükümet Sözcüsü Dr. Ali Dabbağ, “Irak siyasi krizlerin bağımlısı. Bu durum, herkesin onayının alınmasının gerektiği bir uzlaşı rejimi olduğu sürece devam edecektir. Bu rejim birçok şeyin önünde engel oluşturuyor. Buna bakanlar kurulunun tamamlanması da dâhil” dedi. Dabbag, açıklamasının devamında, “Yeni bir başbakan seçiminde yaşanacak zorluklar konusundaki farkındalık nedeniyle hiç kimse güvenoyunu çekerek Abdulmehdi hükümetini tehlikeye atmayı göz önüne almaz. Abdulmehdi’nin selefi İbadi de onunla aynı imtihana tâbi tutulmuştu. Bu konudaki bir diğer endişe de Abdulmehdi’nin istifa etmeyi düşünmesi” ifadelerini kullandı. Irak Hükümeti’nin, ABD ve İran arasındaki rekabetin yol açması muhtemel tehditler hakkında değerlendirmede bulunan Dabbag, “Hükümet, İran ve ABD arasında şiddetli bölgesel rekabetin yol açtığı tehditlerin üstesinden gelebilir. Ancak bölgesel tehditler ise bu konuda en çok zorlanacağı konular arasında yer alıyor. Örneğin iş fırsatları yaratma, hizmet koşullarını iyileştirme gibi somut adımlar gerektiren sorunlar Abdulmehdi hükümetinin önünde duran en büyük tehditler arasında yer alıyor. Siyasi rakipler arasındaki problemler başarı durumlarında bile sürüyor. Zira yeni gelenlerin seçmen kitlelerini kazanmamaları amacıyla partiler arasındaki çatışmaların dozu bilinçli bir şekilde artırılıyor” diye konuştu. Bugünlerde siyasi partiler arasındaki anlaşmazlıkların bir numaralı konusu ise yakın gelecekte kurulacak devlette bakanlıklara, büyükelçiliklere ve devletin diğer kurumlarına hangi partiden kimlerin getirileceği. Özellikle ülkedeki siyasi ve idari alandaki yolsuzlukların büyüklüğü ve yatırımcıya güvenilir bir ortam sağlanamaması gibi nedenlerden dolayı son dönemde petrol fiyatlarının azaltılmasına rağmen ekonomide canlılıktan eser yok. Tahminlere göre Irak’ın mevcut dış borcu 100 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Öte yandan Irak’ta DEAŞ’a karşı kazanılan askeri zafere rağmen, örgüte bağlı uyuyan hücrelerin varlığı ve halihazırda açık konumda bulunan Irak-Suriye sınırının örgüt militanlarına sağladığı hareket özgürlüğü, gelecekte hangi gelişmelerin yaşanacağı konusundaki tahminleri de zorlaştırıyor. Tüm bunlar, Irak’ın ekonomik, siyasi ve güvenlik alanında karşılaştığı problemlerin olduğu gibi önümüzdeki yıla devredileceğine işaret ediyor.

مشاركة :