Hong Kong Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Bölümü ve Eyaletin Gelişmekte Olan Bulaşıcı Hastalıklar Ana Laboratuvarından bir araştırma ekibi, henüz burun bölgesindeyken yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) önlenmesi için metabolizmayı uyarabilecek kombinasyona sahip bir aşı geliştirdi. Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 şu ana kadar yaklaşık 5,46 milyon kişinin ölümü ve 295 milyondan fazla vaka ile sonuçlandı. Ancak şu ana kadar onaylanmış aşıların, güçlü burun enfeksiyonlarını önleyecek mukoza zarı için yeterli koruma sağlamadığı biliniyor. Kovid-19’a karşı geliştirilmiş mevcut aşılar, hastaneye yatış, risk ve ölüm oranlarını büyük ölçüde azalmış olmasına rağmen, söz konusu aşılar, özellikle koronavirüsün mutasyona uğramış yeni türü Omikron varyantının hızla yayılması da dahil olmak üzere koronavirüsün endişe verici varyantlarının ortaya çıkmasıyla salgınla mücadelede büyük zorluklar yaratan solunum yoluyla enfekte olmasını önlemede daha az etkili oluyor. Akademik tıp dergisi The Lancet’te yayınlanan bir çalışma sırasında araştırmacılar, DNA aşısı (PD1-RBD-DNA) ve zayıflatıcı virüs stratejisine dayanan influenza (grip) aşısının (LAIV-HK68-RBD) bir kombinasyonunun antikorları büyük ölçekte uyarmayı başardığını bildirdi. Akciğerde bulunan geniş çaplı antikorları, bağışıklık hafızasının hücrelerini (CD8 T) uyarmayı başaran bu kombinasyon, iki hayvan modelinde başarı gösterdi. Çalışma, yüksek sistemik ve mukozal IgA ve IgG antikorların (bağışıklık sisteminin enfeksiyonlarla savaşmak için ürettiği iki tip protein) ve akciğer bazlı çok fonksiyonlu hafıza hücrelerinin (CD8 T) mevcut aşı sistemlerine kıyasla daha çok heterosiklik aşıların bir kombinasyonu ile uyarıldığını açıklıyor. Denek olarak kullanılan ve iki doz aşılamadan 35 gün sonra bağışıklık kazanan iki fare virüse maruz bırakıldığında akciğerlerde tutarlı bir koruma ve daha da önemlisi burunda güçlü bir koruma sağlandığı görüldü. Terapötik sistemin ürettiği yeni antikorlar, Alfa, Beta ve Delta da dahil olmak üzere test edilen endişe verici epidemiyolojik varyantların çoğunu nötralize etmeyi de başardı. Sonuçlar, Kovid-19 salgınının sona ermesinde önemli bir etkiye sahip olan burun enfeksiyonunu önlemek için aşının neden olduğu güçlü mukoza bağışıklığının gerekli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Mikrobiyoloji Bölümünde Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Henry Fogg, Hong Kong Üniversitesi web sitesi tarafından çalışmayla bağlantılı olarak yayınlanan bir raporda, şu anda influenza ve DNA aşılarına dayanan bir burun spreyi aşısını klinik bir deneyde test ettiklerini söyledi. Prof. Dr. Henry Fogg açıklamasının devamında ise, “söz konusu aşımızın geliştirilmesinin önündeki en büyük zorluk, Hong Kongda bir aşı üretim fabrikamızın olmaması. Bu, üst solunum yollarında koruma sağlamak için burun spreyi aşısının kullanılmasının virüs bulaşmasını azaltmak ve salgını kontrol etmek için ana strateji olduğu gerçeğini doğrulayan çalışmamızın sonuçlarına rağmen, bilimsel keşfin klinik kullanıma çevrilmesini geciktirecektir” ifadelerini kullandı.
مشاركة :