Irak’ta ABD askerlerinin bulunduğu ve Amerikan petrol şirketinin faaliyet gösterdiği Balad Askeri Üssü’ne yönelik havan topu saldırısından iki hafta sonra, Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, Haşdi Şabi milislerini ortadan kaldıran, Irak’ın resmi ordusuna daha sıkı entegre olmasını sağlayacak bir kararname imzaladı. Daha doğrusu tüm militarist yapıları siyasi ve paramiliter faaliyet arasında bir seçim yapmaya zorluyor. İran Devrim Muhafızları ile açıkça bağı bulunan ‘Haşdi Şabi’ tehlikesi, Irak’taki Amerikan üslerini hedef almasıyla sınırlı değildir. Bilakis ABD basını, ülkenin merkezinde bulunan Suudi boru hatlarına ve Duvedmi bölgesine yapılan saldırıların, Iraktan gelen drone türü hava araçlarıyla yapıldığını bildirdi! Haşdi Şabi milislerin literatürünü gözden geçirenler -Mukteda es-Sadr’ın milis gücü Seraya es-Selamı (Barış Tugayları) hariç tutabiliriz- bu milislerin Kasım Süleymani’ye bağlı ve İran destekli Kudüs Gücü ve el-Kudüs Tugayı gibi terörist grupların çıkarlarına hizmet ettiğini görecektir. Dolayısıyla, İran Devrim Muhafızları’nın bu terörist çeteleri, İran rejiminin muhaliflerine saldırmak için kullandığı çok açıktır. Hatta bu çetelerin liderleri bu bağı açıkça ve övünerek kamuoyuna ifade ediyorlar. Bu konuda Ekrem Kabi ve Kays el-Hazali gibi ‘hoş’ örneklerimiz var. Iraklıların geleceği adına endişe yarattıkları yadsınamaz bir gerçek.Abdulmehdi’nin bu kararnamesi ne anlama geliyor? Bu kararname, gerçekten de ‘Haşdi Şabi’nin bitirilmesi ve silahlanma hakkının sadece devlete verilmesi anlamına mı geliyor? Ahlaki açıdan çürümüş milislere bağlı bulunan onbinlerce militanın akıbeti ne olacak? Tüm bu militanları ordu, polis ve devletin resmi organlarına entegre etmek ne anlama geliyor? Bu, Devrim Muhafızları’nın Irak versiyonunu oluşturmak ve Haşdi Şabi çetelerini meşrulaştırmak anlamına gelmez mi? Abdulmehdi’nin bu kararnamesi, ‘Haşdi Şabi ile irtibatlı tüm silahlı tezahürlerin sona ermesini, Haşdi Şabiye bağlı milislerin adını taşıyan tüm büroların kapatılmasını, terör örgütü DEAŞ ile savaş sırasında milis gücüne bağlı grupların kullandığı tüm isimlerden vazgeçilmesini, Haşdi Şabi’ye bağlı tüm ekonomik büroların kapatılmasını’ öngörüyor. Gayet güzel… Ancak bizler Irak Parlamentosu’nun -ki Haşdi Şabi unsurlarını temsil eden bir bloğun varlığı biliniyor- 2015 yılında Haşdi Şabi’yi askeri bir oluşum olarak niteleyen bir yasa çıkardığını biliyoruz. Kendimizi kandırmaya gerek yok, Abdulmehdi’nin bu kararnamesinin medeni ve kurumsal bir formül olduğu doğrudur. Ancak sahadaki gerçeklik, Haşdi Şabi’nin Irak devletini işgal ettiğini ve Haşdi Şabi’nin İran rejimi tarafından idare edildiğini söylüyor. Hatta denilebilir ki Haşdi Şabi içinde Hamaney ve Tahran Velayet-i Fakih rejimini referans almayan ve İran yanlısı olmayan çok az kimse vardır. Kararın arkasında Amerikan baskısı olduğu ve bu kararın sıradan Iraklılar tarafından desteklendiği kesindir. Fakat bu yeterli değil, nasıl ki Osmanlı Sultanı II. Mahmud, Yeniçeri ocağını kaldırıp yerine yepyeni bir ordu inşa etti ve böylece ıslahlarını gerçekleştirebildi, Irak’ta da aynı şey yapılmalıdır. Ne diyelim, Allah Yar ve yardımcımız olsun.
مشاركة :